3 Aralık 2016 Cumartesi

27 EYLÜL 2016 ADRASAN - KEKOVA (BATIK ŞEHİR)


Adrasan dan yola çıktık 4 motor 5 kişiydik köy yollarından çıkıp etrafı orman ve deniz manzaralı ve çok keyifli bir yoldan Kekova tarafına sürdük. 










Selman abi bize balık yedirme sözü verip adrasan da suda fazla kalıp derinlere daldığı için kulağı rahatsızlandı ve yolda eczaneden ilaç almak zorunda kaldık. durmuşken güzel bi kahvaltı salonuna girip çok lezzetli bir mercimek çorbası içtik ve yola koyulduk.







Kekova ya gelmiştik şimdi sıra kalacak güzel bir yer bulmaya gelmişti. burada ne bir plaj nede kamp yapacak bi alan yoktu. minik minik pansiyonlar var burada. bir dostumuzun tavsiye ettiği pansiyon sahibiyle konuştuk ama fazla gergin gördük pansiyon ve yemek fiyatları konusunda anlaşamadık. Neyse ki mola verdiğimiz Gönül cafe nin sahibi bize pansiyon oda kahvaltı ve tekne turu dahil güzel bir fiyat çıkardı anlaşmaya akşam yemeğini de ekleyince çok keyiflendik ve hemen üzerimizdeki kalın korumalı motosiklet kıyafetlerini çıkarıp hemen tekneyle Batık şehri görmek ve bu berrak denizi görüp yüzmek için yola çıktık.





Gönül pansiyonun sahibi Mehmet amca bize gayet uzun bir tur yaptırdı.normalde sezonda 1 kişinin ödeyeceği paraya 5 kişi çıktık. bize rehberlik yaparken etrafta herkesin tanıdık olduğunu ve hep aile işletmeleri olduğunu anlattı vay be dedik ama asıl şok şu ada da benim deyince  wuhuu dedik hepimiz adamın tapulu adası var ama çok mütevazi ve beyefendi kendisi.

















ŞANSIM







Sabah enfes bir kahvaltı yaptıktan sonra yola koyulmak için hazırlandık






25 EYLÜL 2016 İZMİR'DEN ADRASAN'A


2 Sene her hava koşulunda en az 30bin km  bindiğim ve motorcu olma yolunda bana çok büyük destek olan hala çok sevip istediğim değerli dostum Kawasaki KLE500 ü sattım satma sebebim onun artık yaşlanması ve uzun seyahatlerde yorgun düşebilme ihtimali olduğu... 
Arkadaşlarımızla sene başından beri istediğimiz fakat izin konusunu bir türlü denk getiremediğimiz için sene sonuna sarkan bir gezi olacaktı. İzmir den Aydın Denizli Korkuteli üzerinden Antalya'ya inecektik.



Motorumu çok güzel bir insan olan tornacı Ercan abiye satmıştım. Şimdi yeni motor alma zamanıydı ama nasıl nereden derken sabah akşam ilanlara bakar oldum. Uzakları ararken en yakınımda Alsancak ta bir motosiklet buldum. Fiyat konusunda zor bir pazarlıktan sonra yani motorumu sattıktan 3 gün sonra kendime Kawasaki KLE 650 Versys aldım  2015 model ve 3300 km de. Şimdi tura çıkmak için bi eksiğim kalmamıştı 10 günlük iznim de 1 ay önceden alınmıştı.





25 Eylül sabah 07.00 da otoban girişinde dostum Tenereci Utkan TURAN ile buluşup sakin bir sürüşle Aydın otobanında seyrettik. motoruma çok yeni olduğum için bi ara bakayım şu alet kaç yapıyor psikolojisine girdim tabi ama alet güçlü ve hızlıymış bunu anladım. 






Ekipte 3 motor 4 arkadaşım eski yoldan gelmeyi tercih ettiği için Aydın çıkışında bir benzinlikte buluşup kahvaltımızı yaptık. KLE 500 ü aldığım Selman abi oğlu Kağan ile gelmişti ve motoru yine kamyonet gibi yüklüydü. 





Sonunda Antalya ya ulaştık. ama Kemer üzerinden Adrasan a gitmek öyle hemen olmuyor. Şehir merkezinden geçip sonunda doğası muhteşem yollara giriyoruz ve arada rotamızı tespit için mola veriyoruz







Adrasan a hava kararınca geldik yorgunduk ve kamping türü bir yer bulamadık. bir otelin karşısında bulunan parkta kamp attık. Otelin tuvaletini ve elektriğini kullanacaktık. çok güzel bi semaverde çay yapmışlardı hepimiz acıkmıştık ve yanımızdaki yiyecek ve kahvaltılıkları yiyerek ilk gecemizi böyle geçirdik. Sezon sonu olduğu için insanlar  evlerine dönmüştü sessiz sakin ama bi o kadar da huzurlu bi ortamda kamp atmak bizi çok rahatlatmıştı







Sabah suyu yapalım dedim masmavi deniz ve berrak suya dalmadan bir kaç fotoğraf çekeyim dedim. burayı size kesinlikle tavsiye ederim kusursuz bir sahil duşlar şezlonglar tuvaletler belediye tarafından cüzzi bir fiyata veriliyor.









Selman abi inat etti dalıp bize kocaman akya ve sargozlar çıkartı bu bizim akşam yemeğimiz olacaktı çok sevindik.



karşısında kamp attığımız otelden mangal aldık ve bu derya kuzularını pişirdik. allahım  bir balık bu kadar güzel mi olur? 
|

Akşam yemeğimizi yedikten sonra yine bir semaver çay içtik.yarın kamptan ayrılıp batıya doğru gidecektik. yol üzerinde bakalım nereyi görüp beğeneceğiz. Gece geç saatte Hüseyin de ekibe dahil oldu haydi hayırlısı :))




1 Aralık 2016 Perşembe

12 KASIM 2016 KEMALPAŞA OVACIK YAYLASI ENDURO KAMPI


Sonbaharın en güzel günlerinden birinde değerli abim Mustafa Cihat Oğuz'un organize ettiği Izmir Kemalpaşa Ovacık ta bulunan aile işletmesi olan Vadi restaurantın geniş bahçesinde yaklaşık 80 motosiklet aşığı  toplandık...
Izmir'den Caner Dönmez ile Bornovada buluşup yola çıktık. yolda güzergahımızı bozmadan bişeyler atıştırmak için  Sütçüler köyüne girdik. köyde birkaç kasap hem et kofte satip hem de siparişinizi pişirip size servis ediyor... köftemizi yiyip yola devam ettik






Kemalpaşa köyleri motorcu gençlerle dolu, motosikleti olmayan ev yok denecek kadar az, köyden tarlaya bozuk arazide korkusuzca gazlıyorlar bizi gördüklerinde   fazla cesur davranıyorlar :)




Yükseklere çıktıkça manzara daha da güzelleşiyor ve virajlar kesinleşmeye başlıyor tam bir viraj ustası olan Caner beni geride bırakıp yolların tadını çıkarıyor😀





Yaprakların yerlere sere serpe düştüğü kmlerce yolu geçerken adeta büyüleniyoruz. her renkten yaprağın yol kenarlarına saçılması ile oluşan bu yol bitmesin diye sakin sakin sürüyoruz.




Rotayı çok net bilmediğimiz için ormanın içinde zaman zaman yön bulmaya çalışıyoruz.




Akşam yemeği için kapalı alanda toplandik. yemekte sazan balığı vardı ilk kez sazan yiyorum fakat ne şekli ne de tadi güzel değildi. yemek yaninda olan mezelerle doyduk. sıra tatlıya geldi. tatlı olarak ta ayva yi parçalara ayırıp sobanın uzerine bıraktık. sıcaktan yumuşayan ve tatlı ekşi bir tat veren ayva hic bu kadar lezzetli olmamıştı 😀




Kamp alanına her marka ve model enduro motosiklet gelmişti çünkü bu bir dostluk Kampıydı.






  




29 Kasım 2016 Salı

Cumartesi motorculari ile Kemalpaşa dan Tire'ye


5 Kasım 2016  Cumartesi günü çok sevdiğim Cenk Güleryüz ve ekibi ile Ankara yolunda bir benzinlikte toplandik. Toplamda 9 motosiklet ile yola çıktık.






 ilk rota Kemalpaşa Karaot köyü. Burada Kahvaltımızı yaptıktan sonra yola koyulduk. Sonbaharın eşsiz güzelliği ile turuncuya bezenen doğayı izleyip mest olmamak mümkün değil.



Ekip gayet hızlı onlara yetişmek benim icin zor oldu ama kopmamak icin elimden geleni yaptim 😀 



Zirveye çıktıkça doğanın rengi değişiyor ve tertemiz havada motosiklet sürmek keyfimize keyif katıyor .  




Grup gerçekten çok eğlenceli verdiğimiz kısacık molada bile orada olmanın keyfini çıkarıyoruz